Selçuk Üniversitesi Genel Sekreteri Fazilet Uyar, Rektör Mustafa Şahin’e hakaret ve iftira suçlamalarından beraat etti

KONYA’da 2019 yılında Selçuk Üniversitesi’nde genel sekreter olan Fazilet Uyar, Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin’e

‘Kendisi gerçek bir FETÖ’cüdür’ dediği iddiasıyla davalık oldu. Mahkeme, Fazilet Uyar hakkında suçun yasal unsurları oluşmadığından ‘hakaret ve iftira’ suçlarından beraatine karar verdi. Beraat üzerine Uyar da, eski rektör Mustafa Şahin’e karşı ‘haksız şikayet’ nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, ‘Aralarında kadro sebebiyle şahsi husumet olduğu dikkate alındığında davalının şikayetinin yeterli kuşku ve emareye dayanılarak yapılmadığı’ kanaatine vararak maddi tazminat davasını reddedip, Şahin’in, Uyar’a yasal faiziyle birlikte toplam 35 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.

Selçuk Üniversitesi’nde 22 Nisan 2016’dan itibaren genel sekreter olarak görevini yürüten Fazilet Uyar, Prof. Dr. Mustafa Şahin’in rektörlüğü döneminde, iddiaya göre, emekli olarak genel sekreterlik kadrosunu boşaltmayı kabul etmemesi üzerine 6 Mart 2018’de Güzel Sanatlar Fakültesi’nde görevlendirildi. Uyar, 16 Mart 2018’de ise Konya Valiliğine isimsiz olarak gönderilen bir ihbar mektubu sonrası hakkında FETÖ/PDY soruşturması başlatılıp açığa alındı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı 31 Ağustos 2018 tarihli soruşturmasında Uyar hakkında kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Bu süreçlerin ardından 2019 yılında o dönem rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Mustafa Şahin, üniversitenin genel sekreteri Fazilet Uyar’ın kendisine ‘Oysa ki kendisi gerçek bir FETÖ’cüdür’ dediği iddiasıyla ‘hakaret ve iftira’ suçundan şikayette bulundu.

‘BANA EMEKLİ OLMAYI TEKLİF ETTİ, KABUL ETMEDİM’

18’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 13 Temmuz 2020’de gerçekleşen son duruşmasında ifade veren Fazilet Uyar, savunmasında şunları söyledi:

“Ben rektör olan müşteki hakkında görsel basında çıkan FETÖ haberlerini dosyaya sunacağım. Ben kimseye hakarette bulunmadım, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben herkesin gördüğü gazete haberlerini savcılık makamına sundum. Müştekinin de bana bu şekilde suç isnatları olmuştur. Müşteki yerel bir televizyonda yaptığı bir konuşmada bana bu şekilde bir isnatta bulunmuştur. Ben bunu daha sonra sorduğumda dilinin sürçtüğünü söyledi. ‘Oysa ki gerçek bir FETÖ’cüdür’ şeklindeki sözlerim kişisel husumetim sebebi ile değildir. Birçok gazete haberi üzerine böyle bir isnatta bulundum. Benim belgelerim rektörün darbe öncesi sosyal medyada paylaştı yazıya ilişkindir. Ben üniversitede hizmet etmekten çocuklarıma annelik yapamadım. Bunları hak etmedim. Müşteki bana emekli olmayı teklif etti ancak kabul etmedim, çünkü ben FETÖ’cü değilim, ancak bana bu isnatta bulunduğunda ben hakaret olarak kabul etmedim. Bu konuşmalar bana yapılan mobbing delilidir. Suçlamaları kabul etmiyorum. Yapılan konuşmada sadece hukuk çerçevesinde hakkımı arayacağıma dair konuşmam vardır.”

SUÇUN YASAL UNSURLARI OLUŞMADI

Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesinin ardından kararını verdi. Heyet, sanık Fazilet Uyar hakkında hakaret ve birleşen dosya nedeni ile iftira suçlarından cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmışsa da, suçun yasal unsurları oluşmadığından ‘hakaret ve iftira’ suçundan ayrı ayrı beraatine karar verdi.

Fazilet Uyar, kendisine açılan ‘hakaret ve iftira’ davasından beraatinin ardından aynı yıl, Prof. Dr. Mustafa Şahin’e karşı bin TL maddi, 25 bin TL manevi ‘haksız şikayet’ nedeniyle tazminat davası açtı. 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dosya, 2 Temmuz günü sonuçlandı. Mahkeme kararında “Davalının davacıya yönelik FETÖ/PYD dahil olduğu iddiasıyla ihbarda bulunduğu, davacının hakkında yapılan tahkikat sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği dosya içerisinde bulunan ceza soruşturma, idari tahkikat evrakları ve tanık anlatımları beraber değerlendirildiğinde, davalının ihbarda bulunurken davacıya yönelik zayıf bile olsa emare ya da olguya sahip olmadığı, bununla beraber tarafların ceza dosyaları beyanları dikkate alındığında aralarında kadro sebebiyle şahsi husumet olduğu dikkate alındığında davalının şikayetinin yeterli kuşku ve emareye dayanılarak yapılmadığı değerlendirilmiş manevi tazminat yönünden talebin kabulüne” karar verdi. Mahkeme bilirkişinin tespit ettiği 162 bin 512 TL’lik maddi tazminat talebini reddederek, Şahin’e 25 bin TL manevi tazminat ve dava tarihinden bu yana işleyecek yasal faiziyle beraber toplamda 35 bin TL’nin Uyar’a ödenmesine karar verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir